Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | dışında tutmak | exclude f. | ||
It is right that perishable goods, and foodstuffs in particular, should be excluded from the restrictions. Çabuk bozulabilen malların ve özellikle de gıda maddelerinin kısıtlamaların dışında tutulması doğrudur. More Sentences |
||||
Genel | dışında tutmak | except f. | ||
I can except no one from the rules. Hiç kimseyi kuralların dışında tutamam. More Sentences |
||||
Genel | dışında tutmak | omit from f. | ||
Genel | dışında tutmak | leave out f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | dışında tutmak | shut out f. | ||
Öbek Fiiller | dışında tutmak | box out f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | dışında tutmak | include out f. |